Tercüme her geçen gün dünya Pazar payını arttırmayı başarıyor. Belki de şuan mevcut iş sektörlerinin bile önüne geçen tercüme sektörü ise ihtiyaca göre şekilleniyor. Son dönemde bu ihtiyaçtan dolayı iyice alt dallara ayrılan tercümenin asıl iki ana dalı ise sözlü tercüme ve yazılı tercüme. Bu iki ana dal arasında ise en çok dikkati çeken hiç şüphesiz sözlü tercüme oluyor. Çünkü sözlü tercümenin tarihine de baktığımız zaman sürekli olarak kullanılmış bir tercüme türü olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Günümüzde sözlü tercüme de ihtiyaca karşılık vermek için birçok alt dala ayrılmış durumda. Özellikle kullanıldığı alana göre ayrılan bu dallar sayesinde direk olarak tercüme işinin türüne göre çalışma yapılabiliyor. Bu durumda tercümelerin kalitesini doğal olarak yükseltiyor.
Üstelik bu alanda çalışan tercümanlarında ona göre uzman tercümanlar olması yapılan işin kalitesini iki kat arttıran en iyi unsur.Tüm bunlarla birlikte sözlü tercümenin kullanıldığı alanlarda bir o kadar merak konusu. Sözlü tercümenin nerelerde kullanıldığına bakacak olursa ilk olarak dikkati çeken konferanslar. Bu konferanslar yabancı üyelerin katıldığı bir iş konferansı olabilirken aynı zamanda ülke liderlerinin katıldığı dünya geneli toplantılarda olabiliyor. Bu nedenle konferanslarda yapılan sözlü tercüme büyük önem taşıyor.
Ne olursa olsun konuşmacının yaptığı konuşma bu alanda tama olarak çevrilmeli. Aksi halde tercümandan kaynaklı birçok sorun ortaya çıkabiliyor. Bunun dışında açık oturum, iş anlaşmaları, basın toplantıları gibi alanlarda da sözlü tercüme kullanımını görmek mümkün. Tüm bu alanlarda ufak farklılıklar olsa da genel itibari ile sözlü tercüme mantığı aynı çalışıyor. Tabi kullanılan aletler ve mekanlara göre dediğimiz gibi ufak farklılıklar yaşanabiliyor. Bu nedenle tercümanında bu farklılıklara ayak uydurabilmesi önemli.